Bir kız, hayz görmeye başlayınca bâliga, yani kadın olur. Hayz görmeyen kız,
15 yaş tamam olunca, büluğa ermiş [bâliga] olur.
8 yaşını tamamlayan kıza, anasının, anası yoksa, ninelerinin, ablalarının, hala ve teyzelerinin hayz ve nifas ilmini öğretmeleri farzdır. Öğretmezlerse, kendileri ve kocaları büyük günaha girerler.
Hayz bilgisi o kadar zor değildir. Zor olsaydı dinimiz, âlim cahil herkesin öğrenmesini emretmezdi. Buhara’da Ahmed bin Hafs isminde bir genç evlenmişti. İlk gece, kız buna, ”Hayz ilmini öğrendin mi?” dedi. Hayır deyince, kız, “Allahü teâlâ,
(Kendinizi ve emrinizde olanları ateşten koruyun) buyurdu. Cahil olan nasıl koruyabilir?” dedi. Bu söz gence çok tesir etti. Hanımını Allahü teâlâya emanet ederek, Merv’de yıllarca ilim tahsil edip âlim olarak evine döndü. Hocası, buna Ebu Hafs-i kebir ismini koydu.

Dinde utanmak
Sual: (Şeriatta utanma yoktur) sözünden, dinde bilinmesi gereken konuları mesela hayız ve nifas bilgilerini öğrenmek için çekinmeden sormak gerektiği mi anlaşılıyor?
CEVAP
Evet, edebine uygun olarak sormak gerekir. Sorulmazsa birçok haram işlenmiş olur. Her Müslüman erkek ve kadının ilmihâl bilgilerini öğrenmesi farzdır. Bu bilgiler içinde, (Hayz ve Nifas) bilgileri de çok önemlidir. Abdest, namaz, Kur'an-ı kerim, hac, baliğ olmak, evlenmek gibi işler için, kadın hâllerini bilmek şarttır. Bunları bilmeyen, harama düşer, ibadeti sahih olmaz. Utanarak bu bilgileri öğrenmekten vazgeçmek caiz olmaz.
Hazret-i Esma’nın Peygamber efendimize nasıl gusledileceğini sorarken utanması üzerine, Hazret-i Âişe validemiz, (Ensar kadınları ne iyidir; utanmaları, dinlerini öğrenmelerine mani olmuyor) buyurdu. (Buharî)
Demek ki, ayıp olur diye kendisine farz olan bilgileri öğrenmemek yanlıştır. Peygamber efendimiz, mahrem konuları öğrenmekte utanmanın mazeret olmadığını bildirmiştir. (Tirmizî)
Bir başka hadis-i şerif:
(Yellenmek abdesti bozar. Kadınlara arkalarından temas etmeyiniz! Bilesiniz ki Allah gerçeği söylemekten utanmaz.) [Tirmizî]
Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Ey iman edenler! Peygamberin evine çat kapı girmeyin ve yemeğe izin verilmedikçe de girmeyin! Çağrılırsanız gidin! Yemek yenince de hemen dağılın! Sohbete de izinsiz gitmeyin! Çünkü bu hâliniz Resulümü üzüyor, ama utandığı için size söyleyemiyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz.) [Ahzab 53]
Bu âyet ve hadisler, bilinmesi gereken gerçekleri söylemekte utanmanın doğru olmadığını bildiriyor.
Gazetemizin yazarlarından ilahiyat profesörü Ramazan Ayvallı hoca, çok lüzumlu konu olan hayz bilgilerinin önemini yazıyor. Bir okuyucu, (Biz ailece okumaktan utandık) diyerek tepki gösteriyor. Ne biz, ne de okuyucu, nerelerde utanmak gerektiğini veya gerekmediğini elbette Allah'tan ve Resulünden daha iyi bilemeyiz. Onların (Bu konularda utanma olmaz) buyurduğu yerlerde, (Biz utanıyoruz) diye, böyle bilgilere tepki göstererek farz olan emr-i marufa mâni olmak çok yanlıştır.